KUŞADASI
  aşk bölümü
 

UnhappyBirde Yüreğim Yazacak... öLüm Senaryosunu...


Dayanamıyorum Ey Sevgili...
Direniyorum..Ama Dayanamıyorum...

"Hep Sana Doğru koşuyorum... Başını ve sonunu bilmediğim tüm yollarımda sen varsın .. Bense bütün karanLığıma rağmen hep Sana Doğru geliyorum.." dedikçe kaçtın benden..

Oysa bu karanLık ve ürpertici yoLcuLukta tek istediğim sarıLmaktı sana doya doya...
Sıcak bir kâLbin aynasında şımarmaktı bir nefes..
BeLkide bir soLukLuk dinlenmekti yanı başında..
Ya da konakLamaktı seviLdiğim sürece sıcak yüreğinde..

Aşka kapattım tüm kapıLarımı ...
Hep Sana Doğru Koşmuyorum artık..
Koşarken takıLan ayakLarım şimdi daha sağLam yere basıyor..
Acı yok..
Keder yok..
Bir gün dönersin diye BekLemek yok..
ÖzLemLerin Yakmıyor içimi...

Yaşamdan bir parça vicdan diLeniyorum..
Ya adam gibi vaz geçersin nefesimi kesmekten..
Ya da sökerim insafını yerinden ....!!

Kapattım tüm sayfaLarı,YazıLanların şahitLiğinde...
Kimse ; ama hiç kimse , Artık Benim neden ağLadığımı ve neden öfkeLendiğimi biLmeyecek..

BiR Kendim..


Birde Yüreğim yazacak..ÖLüm Senaryosunu..


kalpBen bir kere aşık oldum sadece


.......Ben bir kere aşık oldum sadece. Küçücük bir gülümsemeyle başladı her şey. Oysa hiç kimseden hiçbir şey istememiştim ben.

.......Daha önce de kalbimin hızla çarptığı zamanlar olmuştu hayatımda. Ama hiçbir zaman böylesine ağrımamıştı sol yanım ve böylesine güzel gelmemişti daha önce dinlediğim hiçbir şarkı.

.......Ben bir kere aşık oldum sadece. Gelip geçici hüzünlerdi diğerleri sadece o çok sevdiğim şiirdeki gelip geçici hüzünlerdi yıllar sonra adlarını bile hatırlayamadığım.

.......Ben bir kere aşık oldum sadece. Beş yaşında bir çocuğun etrafına sürekli gülücükler saçan bakışlarıydı tutulduğum, “Üniversiteli bir kız rüyasıydı sanki” sen benim hiçbir şeyimsin diyerek kendime bile yalanlar söylediğim.

.......Hiç bir şeyim eksik değil sanıyordum atabilmek için yüreğimi aşk denen kuyunun bilinmeyen karaltısına. Sevgiliye söylenebilecek en güzel sözler ezberimdeydi hala ve kendimden bile vazgeçebilme kabiliyetiyle hazırdı gönlüm damdan düşer gibi ayaklarımın dibine yuvarlanan aşka.

.......Oysa ne kadar yanıldığımı zaman gösterdi bana. Sabahlara kadar konuşabilecekken ve anlatabilecekken bildiğim her şeyi sevgiye dair, susmak düştü yine payıma. Çünkü dünyanın en zor şeyiydi bir sevgiyi söyleyebilmek şayet gerçekten seviyorsanız. Kaybedeceklerini göze alamamak ve inadına her gün biraz daha kaybetmektir artık yaşanılan.

.......Oysa ne kadar isterdim bir kerecik olsun kendini benim gözlerimle görebilmeni. Belki o zaman anlardın, beni sevmeyecek olsan bile neler çektiğimi.


Ben bir kere aşık oldum sadece
Gerisi mi?

Boşver gerisini.........!


Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini...


Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, gözyaşların dahi kuru akar gözlerinden... Kirpiklerinden süzülüveremez zarifçe, acıtır, yakar geçtiği yerleri... Hiçbir iz bırakmaz yüzünde varolduğuna dair... Bıraktığı izleri görebilecek kimse olmadığını düşünmekse daha da kurutur onları...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, bir omuz ararsın başını koyacak... Oysa hiçbir omuz yoktur yakınlarda kendi omuzundan başka... Kafandaki ağırlığı atmaktır tek isteğin; kafanı kendi omuzuna koymaksa daha da yorar boynunu, ve daha da zorlaşır sabah başın dik uyanıvermek...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, bağırmak, haykırmak istersin delicesine... Oysa seni duyabilecek kadar yakın birini hissedebilsen tam o anda, fısıldamak dahi yeterli olurdu birkaç sözcüğü... Ve tam o anda, en yakın dahi çığlıklarının ulaşabileceği yerden bile uzakta...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, çıkmak, yürümek istersin şehrin sokaklarında... Hiç düşünmeden, hiç hissetmeden yürümek... Adımlar acı vermeye başlar sayıları çoğaldıkça, rastladığın her yüz yabancıdır çünkü... Rastladığın her yüz uzaktır, yakınından da geçse uzağından da...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, evine, odana sığınırsın ve kalemin seni çağırır olmadık bir saatte... Kelimeler yalnızlığını döker masum kağıtlara, ve kağıtlarda dolaşan gözlerin yine ıslanmaya başlar kuru kuru... Sabah olduğunda, yazıları yalnızlıkla birlikte kilitli çekmecelere saklamak vaktidir... Oysa gece yine gelecek, ertesi gece olmasa bile...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, gözyaşlarını öpebilecek, omuzu omuzundan daha yakında, dile getirilmemiş fısıltılarını dahi duyabilecek ve yazılmamış kelimeleri dahi okuyabilecek birini ararsın kuru gözlerinle... Oysa ufuğu bulandıracak kadar ıslaktırlar hala, bakarsın da göremezsin...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini...

Bazen o kadar yalnız hissedersin ki...

Bazen o kadar yalnız hissedersin...

Bazen o kadar yalnız...

Bazen o kadar...

Bazen o...

Bazen sen...

Bazen ben...

Bazen...
 
  Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol